2024 yılına dair bir rapor, dünya genelindeki 195 ülke ve 13 bölgedeki temel haklar, özgürlükler, insan hakları, demokrasi, anti-demokratik gelişmeler, baskıcı otokratik rejimlerin artışı ve medya özgürlüğü gibi konularda yaşanan gelişmeleri ele alırken, Türkiye'nin özgürlükler alanındaki notları kötüleşmeye devam etti. Son 10 yılda özgürlüklerle ilgili kriterlerdeki puan kaybı 22'ye ulaştı.
TÜRKİYE YEDİNCİ SIRADA
2014-2024 yılları arasında özgürlükler açısından en hızlı gerileyen ilk 10 ülke arasında yedinci sırada yer alan Türkiye, aynı sıralamayı Venezuela ile paylaşıyor. Temel hak ve özgürlüklerin en fazla gerilediği ülkeler sıralamasında birinci sırayı Güney Amerika'dan Nikaragua alırken, onu Tunus ve El Salvador takip ediyor. Nijer, Hong Kong ve Sırbistan'ın ardından yedinci sırada bulunan Türkiye, 2018'den itibaren ''Özgür Olmayan Ülkeler'' kategorisinde yer almayı sürdürüyor.
ESAD REJİMİNDEN KURTULAN SURİYE ÖZGÜRLÜK KAZANIMIYLA LİSTEDE
8 Aralık'ta HTŞ'nin Şam’a girmesiyle yönetimden devrilen ve ülkeyi terk eden Beşar Esad’ın ardından Suriye, özgürlükler alanında önemli bir kazanım elde etti ve puanını artıran ülkeler arasında yer aldı. Raporda, Esad’ın sadece bir hafta içinde yönetimi bırakarak ülkeden kaçmasının, ''İç savaşın 13 yıl sonra Beşar Esad’ın aniden düşmesinin, dünyaya despotik yönetimlerin çoğu zaman göründüğünden daha kırılgan olduğunu hatırlattığı'' vurgulandı. Küresel özgürlüklerin 19 yıl aralıksız gerilediği ifade edilen 2025 raporunda, dünya genelinde sadece 34 ülkede hak ve özgürlüklerde iyileşme sağlandığı belirtilirken, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 60 ülkede ise siyasi haklar ve sivil özgürlüklerde gerileme yaşandığına dikkat çekildi.
İNSANLARIN YÜZDE YİRMİSİ ÖZGÜR ÜLKELERDE YAŞIYOR
Freedom House 2025 Dünya Özgürlük Raporu'na göre, dünya nüfusunun büyük bir kısmı ''kısmen özgür'' ya da ''özgür olmayan'' ülkelerde yaşıyor. Dünyanın yalnızca yüzde 20’si özgür ülkelerde yaşam şansına sahipken, 195 ülkenin yüzde 40’ı ''kısmen özgür'', yüzde 40’ı ise ''özgür olmayan'' ülkelerdeki yurttaşlardan oluşuyor.
Rapor, giderek yaygınlaşan otoriter rejimlere dikkat çekerken, 2024 yılında seçim yapılan otoriter ülkelerin çoğunda muhalif adayların seçimlere katılımının engellendiği, seçim sonuçlarının manipüle edildiği, oy verme işlemlerinin zorlaştırıldığı ve seçim merkezlerinin saldırılarla baskı altına alındığına vurgu yapıyor.
LİDERLER OTOKRASİYE SADIK
Raporda, dünya genelinde özgürlüklerin gerilemesinin, seçimle göreve gelen liderlerin otokratlaşarak baskıya yönelmesinin bir sonucu olduğu vurgulanıyor. Özellikle "kısmen özgür" ve "özgür olmayan" ülkelerde, medya üzerinde artan baskılar dikkat çekiyor. Gazetecilere yönelik zulüm, dava açma, ceza verme, suikast, tutuklama gibi çeşitli saldırılar giderek artmakta. Bu durumun güncel örneklerinden biri, Güney Kore Cumhurbaşkanı Yoon Suk-yeol’un yolsuzluk suçlamalarıyla karşı karşıya kaldığı dönemde, sıkıyönetim ilan etmesi, parlamentoyu kapatma girişiminde bulunması ve muhalefeti yasaklama çabalarıdır. Ayrıca, Sırbistan, Slovakya ve İsrail'deki benzer gelişmelere de raporda dikkat çekiliyor.
Seçilmiş liderlerin otokratlaşması sonucunda, hukukun üstünlüğü ihmal edilmekte, yolsuzluklar yaygınlaşmakta ve bu durumu araştıran yargı organlarıyla muhalefet grupları ve örgütleri, siyasi güç tarafından baskı ve etki altına alınmaktadır.