Türk savunma sanayii şirketi Baykar ile İtalyan'nın önde gelen savunma devi Leonardo, insansız hava aracı (İHA) üretiminde kritik bir iş birliğine imza atmaya hazırlanıyor. Financial Times’ın görüşmelere yakın kaynaklara dayandırdığı haberine göre taraflar, önümüzdeki hafta ortak girişimin ana hatlarını belirleyecek bir mutabakat zaptı imzalamaya çok yakın. Bu anlaşmanın, Avrupa’nın insansız hava aracı üretim kapasitesini önemli ölçüde artırabileceği ve Baykar’a uzun süredir hedeflediği Avrupa pazarına erişim imkânı sunabileceği belirtiliyor. Ortaklık kapsamında Leonardo’nun gelişmiş havacılık teknolojileri ile Baykar’ın İHA platformlarını birleştirerek yüksek teknolojiye sahip yeni nesil insansız hava araçları geliştirilmesi planlanıyor.
Bayraktar TB2 SİHA, Türk savunma güçleri tarafından kullanılan ve Baykar’ın küresel başarısını temsil eden insansız hava araçlarından biri. Şirket, 2023 yılında 35 ülkeye yaptığı İHA ihracatıyla 1,8 milyar dolar gelir elde ederken, toplam gelirinin %90’ını yurt dışı satışlarından sağladı. Avrupa ile planlanan ortaklık, Baykar’ın bu küresel büyüme ivmesini daha da hızlandıracak yeni fırsatlar yaratabilir.
ORTAKLIĞIN TÜRK SAVUNMA SANAYİİNE SUNACAĞI YENİ FIRSATLAR
Baykar–Leonardo ortaklığı, Türk savunma sanayii için önemli teknoloji ve pazar fırsatları barındırıyor. Öncelikle, Leonardo’nun uçak ve savunma teknolojilerindeki birikimiyle Baykar’ın insansız sistemlerdeki uzmanlığının birleşmesi, çok daha ileri teknolojiye sahip İHA’lar geliştirilmesini mümkün kılacak. Financial Times’a göre bu sinerji, altıncı nesil savaş uçaklarıyla entegre çalışabilecek yüksek teknolojiye sahip bir insansız hava aracı geliştirilmesini sağlayabilir. Bu da Baykar’ın önümüzdeki yıllarda Avrupa’nın yeni nesil savunma projelerine katkı sunması anlamına geliyor. Uzmanlar, söz konusu yüksek teknoloji İHA projelerinin Türkiye’nin mühendislik kabiliyetlerini geliştireceğini ve Türk savunma sanayiine küresel ölçekte rekabet gücü kazandıracağını vurguluyor. Ortaklık sayesinde Baykar, Avrupa’daki savunma ekosistemine entegre olma fırsatı bulacak. Bu durum, Türk savunma firmalarının uzun süredir karşılaştığı ihracat kısıtlamalarını aşmalarına yardımcı olabilir. Nitekim Baykar, geçtiğimiz ay İtalyan motor üreticisi Piaggio’nun havacılık birimini satın alarak Avrupa pazarındaki varlığını güçlendirmeyi hedeflemişti. Financial Times, analistlerin bu satın almayı Türk savunma şirketlerinin Avrupa’daki ithalat engellerini aşmaya yönelik stratejik bir hamle olarak değerlendirdiğini aktarıyor. Leonardo ile kurulacak ortak girişim de benzer şekilde Türkiye’den Avrupa’ya teknoloji transferini hızlandırarak, Türk savunma sanayiine Ar-Ge iş birlikleri, ortak üretim anlaşmaları ve Avrupa tedarik zincirlerine dahil olma gibi yeni kapılar açabilir.
BAYKAR’IN AVRUPA PAZARINA AÇILMASININ STRATEJİK ÖNEMİ
Baykar için Avrupa pazarına girmek, şirketin stratejisinde uzun zamandır önemli bir hedef olarak öne çıkıyordu. Planlanan İtalyan-Türk ortaklığı, bu hedefi gerçeğe dönüştürmeye çok yaklaştırmış durumda. Financial Times’ın haberinde, ortaklık sayesinde Baykar’ın yıllardır peşinde olduğu Avrupa pazarına erişimin mümkün hale geleceği özellikle vurgulanıyor.
Avrupa ülkelerine açılmak, Baykar’a sadece yeni müşteri kazanımı değil, aynı zamanda NATO müttefikleriyle derinleşen bir iş birliği anlamına da geliyor. Şirket, halihazırda Bayraktar TB2 gibi ürünleriyle Polonya gibi bazı Avrupa ülkelerine satış yapmış olsa da, Leonardo gibi bir dev ile ortak üretim yapmak çok daha geniş bir coğrafyaya nüfuz etmeyi sağlayacak.
Avrupa pazarı, teknolojik standartlar ve uzun vadeli savunma alımları açısından son derece cazip. Baykar’ın Avrupa’da faaliyet göstermesi, ürünlerinin NATO normlarına uyumluluğunu artırırken, siyasi onay süreçlerini de kolaylaştırabilir. Örneğin, doğrudan doğruya bir Türk şirketinden İHA tedarikine mesafeli duran bazı Batı Avrupa ülkeleri, üretimin kendi kıtalarında ve Leonardo ortaklığıyla gerçekleşmesi halinde bu ürüne daha sıcak bakabilir. Bu da Baykar’ın ürünlerine yönelik algıyı iyileştirerek şirketin marka değerini yükseltecektir. Ayrıca, Baykar’ın Avrupa’daki varlığı Türkiye’nin savunma diplomasi alanındaki elini güçlendirecek; zira savunma sanayiinde ortaklıklar, ülkelere arasında stratejik bağları da kuvvetlendirme potansiyeli taşır. Sonuç olarak, Baykar’ın Avrupa’ya açılımı hem şirket hem de Türkiye için ekonomik ve jeopolitik kazanımlar getirme potansiyeline sahiptir.
ANLAŞMANIN AVRUPA’DAKİ İHA KAPASİTESİNE OLASI ETKİLERİ
Baykar–Leonardo anlaşması yalnızca Türkiye için değil, Avrupa’nın insansız hava aracı kapasitesi için de kritik bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Avrupa ülkeleri son yıllarda İHA teknolojilerine artan bir ihtiyaç duyarken, kıtanın yerel üretim kapasitesi sınırlı kalmaktaydı. Financial Times, bu anlaşmanın Avrupa’nın İHA üretim kapasitesini önemli ölçüde artırabileceğini ve Avrupa’nın drone kabiliyetlerinde bir sıçrama yaşanabileceğini belirtiyor.
İtalyan Leonardo’nun, Baykar’ın savaş koşullarında kendini kanıtlamış TB2 gibi platformlarından yararlanacak olması, Avrupa’nın envanterine etkili ve uygun maliyetli insansız sistemler katacağı anlamına geliyor. Bu sayede Avrupa orduları, ABD veya İsrail üretimi İHA’lara bağımlılığı azaltabilecek ve kendi ortak üretimlerine sahip olabilecek.
KÜRESEL MUHARİP HAVA GÜCÜ KAPSAMINDA GELİŞTİRİLECEK
Ortak girişim, Avrupa’da NATO müttefikleri için alternatif bir tedarik zinciri oluşturulmasına da katkı sağlayabilir. NATO ülkeleri, özellikle Ukrayna’daki savaş gibi yakın coğrafyalarda İHA’ların oynadığı kritik rolden sonra, envanterlerini hızla modernize etme arayışında. Baykar–Leonardo iş birliği, NATO bünyesinde daha çeşitlendirilmiş ve güvenilir bir drone tedariki sağlayarak ittifakın operasyonel esnekliğini artırabilir. Ayrıca Leonardo’nun İngiltere ve Japonya ile birlikte yürüttüğü Küresel Muharip Hava Programı (GCAP) kapsamında geliştirilecek yeni nesil savaş uçağı projesinde, insansız sistemlerin kilit bir bileşen olması bekleniyor. ,