Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) ön seçimle belirlenecek cumhurbaşkanı aday adaylarından İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bursa’da partililerle buluştu. Ekonomik kriz, yargı bağımsızlığı ve siyasi baskılar üzerine sert eleştirilerde bulunan İmamoğlu, iktidarın politikalarının Türkiye’yi güvensiz bir ortamın içine sürüklediğini savundu.
“SANAYİCİLER VE İŞ İNSANLARI GELECEKTEN ENDİŞELİ”
Ekonomik belirsizlik ve hukukun üstünlüğüne yönelik tehditlere değinen İmamoğlu, Türkiye'deki sanayici ve iş insanlarının büyük bir baskı altında olduğunu ifade etti. “Sanayiciler ve iş insanları, içinde bulundukları ekonomik, siyasi ve hukuki ortam nedeniyle önlerini göremiyor. Üreteni, istihdam sağlayanı korkutmayı ve baskı altına almayı siyasi bir strateji olarak gören bir anlayışla karşı karşıyayız” diyen İmamoğlu, hükümetin temel önceliğinin ülkenin sorunlarını çözmek değil, iktidarını korumak olduğunu söyledi.
“Bunların tek derdi, kendine ait olduğunu sandıkları koltukları korumak, saraydan çıkmamak” ifadelerini kullanan İmamoğlu, halkın yaşadığı ekonomik sıkıntıların görmezden gelindiğini belirterek, “Millet seni evine yollatacak” sözleriyle iktidara yönelik sert bir mesaj verdi.
KENT LOKANTALARINA AÇILAN SORUŞTURMALARA TEPKİ
İBB’nin dar gelirli vatandaşlar için hizmete açtığı Kent Lokantaları’na yönelik soruşturmalara da değinen İmamoğlu, iktidarın bu konudaki tavrını sert bir dille eleştirdi. “Bunların içinde adalet duygusu kalmadığı gibi, bağımsız yargının namuslu hâkim ve savcılarını da zor durumda bırakıyorlar. Yargıyı siyasetin aracı haline getirdiler” diyen İmamoğlu, devletin vatandaşların en temel ihtiyaçlarını dahi siyasi tartışmalara malzeme haline getirdiğini söyledi.
“Kendi paralarıyla, onurlarıyla bir öğün karınlarını doyurabilsinler diye Kent Lokantaları açtık. Ancak iktidarın düştüğü acizliğe bakın, en büyüğü 100 metrekare olan bu lokantalara saldırıyorlar. Hatta oraya gidip yemek yiyen insanlara bile soruşturma açıyorlar” ifadelerini kullanan İmamoğlu, yaşanan sürecin utanç verici olduğunu belirtti.
“BU, BASİT BİR ADAY BELİRLEME SÜRECİ DEĞİL, DEMOKRASİ DEVRİMİDİR”
Konuşmasında CHP’nin gerçekleştireceği ön seçimin önemine dikkat çeken İmamoğlu, bu sürecin yalnızca bir aday belirleme yöntemi değil, aynı zamanda Türkiye siyaseti için köklü bir değişimin başlangıcı olduğunu vurguladı.
“Ön seçimle birlikte Türkiye’de siyaset yeni bir yola giriyor. Bu yolu sizler çiziyorsunuz. 23 Mart’ta tek adam düzeninin, masa başı siyasetçilerinin devri kapanacak” diyen İmamoğlu, CHP’nin ön seçim kararıyla birlikte yoğun bir saldırıya maruz kaldığını söyledi.
“YARGIYI SİYASİ AMAÇLARINA ALET EDİYORLAR”
İmamoğlu, kendisi ve partisi hakkında açılan davaların siyasi amaçlarla yürütüldüğünü belirterek, “Öyle davalar var ki, öyle saldırılar var ki utanç verici. Bu davaları kağıt üzerinde takip eden bir savcı var ama herkes gerçek savcının kim olduğunu biliyor” dedi.
2000’li yılların başında FETÖ kumpaslarıyla açılan Ergenekon davalarını hatırlatan İmamoğlu, dönemin siyasi figürlerinin yargıyı nasıl bir araç olarak kullandığını vurguladı: “O dönemde ‘Ben bu davaların savcısıyım’ diyen zat, şimdi de CHP’ye ve bana açılan davaların savcılığına soyunmuştur. Geçmişte bu iki ortak, siyasi amaçlarına yargı eliyle ulaşmayı çok iyi biliyorlardı. Şimdi de sandıkta yenemedikleri Cumhuriyet Halk Partisi’ni yargı yoluyla baskı altına almak istiyorlar. Ama buna asla izin vermeyeceğiz.”