Tıp Bayramı’nda sağlık sisteminin mevcut sorunlarına dikkat çeken İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Başkanı Buğra Gökce, sağlık emekçilerinin haklarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gökce, sağlık hizmetlerinde eşit, ücretsiz ve erişilebilir bir sistemin önemine işaret ederek, mevcut uygulamaların bu hedeften uzak olduğunu belirtti.
Sağlık sistemindeki aksaklıkları sıralayan Gökce, özellikle koruyucu sağlık hizmetlerinin ihmal edildiğine ve birinci basamak sağlık hizmetlerinde çalışan hekimlerin aşırı iş yükü nedeniyle hasta takibi yapmaya fırsat bulamadığına dikkat çekti. Türkiye’de kişi başına düşen hekim başvuru sayısının Avrupa ortalamasının iki katına ulaştığını belirten Gökce, “Kışkırtılmış sağlık talebi nedeniyle randevu sisteminde büyük sıkıntılar yaşanıyor. Vatandaşlar randevu bulamayınca acil servislere yöneliyor. Türkiye, nüfusundan fazla acil başvurusu olan tek ülke olarak sağlık tarihine geçiyor” dedi.
"HEKİMLER HEDEF HALİNE GETİRİLİYOR"
Sağlık sisteminde yaşanan sorunların doğrudan hekimlerin üzerine yıkıldığını ifade eden Gökce, sağlık emekçilerinin korunması gerekirken hedef haline getirildiğini vurguladı. Hekime yönelik şiddetin artık halk sağlığını tehdit eder boyuta ulaştığını dile getiren Gökce, bu nedenle birçok doktorun mesleği bırakma ya da yurt dışına göç etme eğiliminde olduğunu söyledi.
Sağlık harcamalarına yeterli bütçenin ayrılmadığını belirten Gökce, OECD ülkelerinde kamu sağlık harcamalarının GSYH’ye oranının yüzde 7,4 olduğunu ancak Türkiye’de bu oranın yüzde 3,6 seviyesinde kaldığını aktardı. 2025 yılı Sağlık Bakanlığı bütçesinde sağlık hizmetleri için ayrılan payın yüzde 6,9 olduğunu belirten Gökce, “Her yurttaş için yıl boyunca sağlık hizmetlerine ayrılan tutar 11 bin 784 TL. Maaş ve ücretler çıkarıldığında kişi başına düşen pay sadece 4 bin 460 TL’ye iniyor” ifadelerini kullandı.
"SAĞLIK HİZMETLERİ ÖZELLEŞTİRİLİYOR"
Özelleştirme politikalarının sağlık sistemini daha verimli hale getirmediğini, aksine ciddi sorunlara yol açtığını dile getiren Gökce, “1995 yılında özel hastanelerin toplam içindeki oranı yüzde 4,1 iken, bu oran 2010’da yüzde 14’e, 2015’te yüzde 21’e çıktı ve günümüzde de korunuyor. Ancak bu süreç sağlık hizmetlerini iyileştirmek yerine ticarileştirdi. Yenidoğan Bebek Çetesi bunun en somut örneklerinden biri” dedi.
Şehir hastanelerine verilen hasta ve görüntüleme garantilerinin de eleştirilmesi gerektiğini belirten Gökce, bu politikaların sağlık sistemine katkı sunmak yerine özel şirketlere kaynak aktarıldığı yönünde eleştiriler aldığını ifade etti.
Tıp Bayramı vesilesiyle sağlık emekçilerinin taleplerine destek verdiğini belirten Gökce, Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) çağrısını paylaşarak, “Başka bir sağlık sistemi mümkün” dedi.
