Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından ülke genelinde başlayan protestolarla ilgili sosyal medya hesabından kapsamlı bir değerlendirme paylaştı. Açıklamasında hem CHP’yi hem de son günlerde sokaklarda yaşanan gerginlikleri hedef alan Erdoğan, sert ifadeler kullandı.
Erdoğan, son dört gündür “milletin huzurunu kaçırmaya yönelik sistematik bir kargaşa planı” uygulandığını ileri sürdü. Olayların arkasında “mezhepçilik fitnesini kışkırtmak isteyen” çevrelerin olduğunu belirten Erdoğan, Suriye’de yaşanan gelişmeleri bahane ederek Alevi vatandaşların hedef alınmaya çalışıldığını iddia etti.
“Alevi canlarımızı kışkırtarak kardeşliğimize pusu kurmaya kalktılar. Muvaffak olamayınca bu kez bir yolsuzluk operasyonunu kullanarak milletimizi provoke etmeye çalıştılar,” diyen Erdoğan, protestoların “sokak terörü” boyutuna vardığını savundu.
“YARGI MENSUPLARINA GÖZDAĞI, POLİSİMİZE SALDIRI…”
Cumhurbaşkanı, protestolar sırasında görevini yapan polislerin hedef alındığını, yolsuzluk soruşturmalarını yürüten yargı mensuplarının ise tehdit edildiğini ifade etti. Erdoğan, bu gelişmelerin arkasındaki aktörlerin “basın-yayın organlarını dahi tehdit etmeye başladığını” belirtti.
“Bugün basın-yayın kuruluşlarını da alenen tehdit ederek nasıl bir ruh halinde olduklarını ifşa ettiler. İstanbul başta olmak üzere şehirlerimizde bir gerilim ve kargaşa atmosferi oluşturmak için her yolu deniyorlar.”
“CHP, ATATÜRK’ÜN PARTİSİ OLMAKTAN UZAKLAŞTI”
Açıklamasında ana muhalefet partisi CHP’ye yönelik eleştirilerini sertleştiren Erdoğan, mevcut yönetim altında CHP’nin seçmenlerinin değil “belediye soyguncularının sesi” olduğunu iddia etti:
“CHP, seçmenlerinin taleplerini Meclise taşıyan bir parti değil, gözünü para bürümüş bir avuç belediye soyguncusunu aklayan bir aparata dönüşmüştür.”
CHP'nin “belediyelerden nemalanan çıkar şebekeleri” tarafından kuşatıldığını ileri süren Erdoğan, açıklamasını şu ifadelerle tamamladı:
“Lafa her başladıklarında Atatürk’ün kurduğu parti olmakla övünenler, sırf ağababalarına diyet borçlarını ödemek adına Gazi’nin partisini hırsızların emrine vermiştir.”
Erdoğan, paylaşımlarına şu şekilde devam etti:
Yüz binlerce gencin hakkının yendiği diploma sahtekârlığı dâhil ortaya bir sürü pislik saçılıyor… Sağdan soldan balya balya paralar fışkırıyor… Yüz milyarlarca liralık korkunç bir vurgundan bahsediliyor… Ama CHP Genel Başkanı ve şürekâsı bunların hiçbirine cevap veremiyor. Milletin huzuruna çıkıp “sahtekârlık yoktur, hırsızlık yoktur; yolsuzluk, usulsüzlük, rüşvet, irtikâp, iltimas yoktur” diyemiyorlar. “Ne biz ne de arkadaşlarımız harama el uzatmadı” diyemiyorlar. Kendi belediye başkanlarına, kendi belediye yöneticilerine; beraber iş yaptıkları, yıllarca birlikte yol yürüdükleri arkadaşlarına kefil olamıyorlar. Aslanlar gibi çıkıp iddialara cevaplar vermek yerine bize saldırarak, Cumhur İttifakı ortağımıza ve onun muhterem Genel Başkanı’na edepsizlik ederek, sokakları karıştırarak, gençlerin arkasına saklanarak, marjinal sol örgütleri öne sürerek yavuz hırsız misali suç bastırmaya çalışıyorlar.
CHP Genel Başkanı’na soruyorum: Sayın Özel, neden korkuyorsunuz, neden çekiniyorsunuz; bu telaş, bu panik havası, bu saldırganlık niye? Daha düne kadar “şaibe yok” diyordunuz. Daha düne kadar şeffaflıktan, dürüstlükten dem vuruyordunuz. Ne oldu da birden etekleriniz tutuştu? Ne oldu da dizleriniz titremeye başladı? Şimdi kimi tasfiye edecek, kimi sırtından hançerleyeceksiniz? Alengirli yollarla şimdi kimin ayağını kaydıracaksınız?
Erdoğan, Türkiye’de sokak hareketleriyle siyaseti yönlendirme döneminin sona erdiğini vurguladı. Türkiye’nin demokratik bir hukuk devleti olduğunu belirten Erdoğan, mahkemelerin baskı altında kalmadan karar vermesi gerektiğini söyledi.
Erdoğan, “Sokaklara çıkarak, yanına sol örgütleri, marjinalleri, vandalları alarak millî iradeye parmak sallama dönemi geride kalmıştır. Türkiye’de hiç kimse hukukun kapsama alanı dışında değildir” ifadelerini kullandı.
'HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜN EGEMEN OLDUĞU BİR ÜLKEDE YAŞIYORUZ'
CHP ve çevresindeki grupların tahriklerle kamu düzenini bozmaya çalıştığını belirten Cumhurbaşkanı, bu girişimlere müsamaha gösterilmeyeceğini dile getirdi. Erdoğan, Türkiye’nin bağımsız bir hukuk devleti olduğunun altını çizerek, “Üstünlerin hukukunun değil, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu bir ülkede yaşıyoruz” dedi.
Toplumun etnik ve mezhepsel çeşitliliğine de dikkat çeken Erdoğan, “Bin yıldır olduğu gibi Alevi’si Sünni’siyle, Kürt’ü Türk’üyle, Laz’ı Çerkes’iyle bu topraklar üzerinde bir ve beraber yaşamaya, kardeşçe yaşamaya inşallah devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajının sonunda ise birlik vurgusu yaptı: “Bir olacağız, beraber olacağız, birlik olacağız, diri olacağız; kendi menfaatlerini korumak için 85 milyonun kardeşliğine pusu kuranları hep birlikte bozguna uğratacağız.”