Kartalkaya Otel faciasında 78 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından kurulan TBMM Kartalkaya Araştırma Komisyonu, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa ve Sakarya Üniversitesi’nden uzmanları dinledi. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Yangın Güvenliği Yüksek Lisans programından Dr. Uğur Emre Temelli ve Dr. Ali Serdar Gülten, TBMM Kartalkaya Otel Yangını Araştırma Komisyonu’nda önemli tespitlerde bulundu, yangın güvenliği konusunda ciddi yapısal eksikliklere dikkat çekti. Akademisyenler, Türkiye’de yangınla mücadelede en büyük eksikliğin ‘standart verinin’ olmamasına bağladı.
‘HER KURUM KENDİ BİLDİĞİ GİBİ İSTATİSTİK TUTUYOR’
Dr. Temelli ve Dr. Gülten, Türkiye’de yangına dair veri toplama yöntemlerinin kurumdan kuruma farklılık gösterdiğine dikkat çekerek, “Bütün illerin itfaiyeleri farklı formatta istatistik hazırlıyor. Bazı Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) kendi bildikleri şekilde veri topluyor. AFAD’ın kullandığı format farklı, Orman Genel Müdürlüğü kendi içinde ayrı istatistikler hazırlıyor” ifadelerini kullandı.
‘YANGIN GÜVENLİK SORUMLUSUNUN TANIMI NETLEŞMELİ’
Akademisyenler yangını yönetebilmek için ‘standart’ verilerin olması gerektiğini ve yangın güvenlik sorumlusunun tanımının netleştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. “Bütün illerin itfaiyeleri farklı formatta istatistik hazırlıyor. Bazı OSB’ler ‘bildikleri’ şekilde istatistik hazırlıyor. AFAD ayrı istatistik formatı kullanıyor. Orman Genel Müdürlüğü kendi kapsamında istatistik hazırlıyor” diyen akademisyenler yangın güvenlik sorumlusunun yetkilendirilmesinde usul ve esasların belirlenmesi gerektiğine de vurgu yaptı.
‘ULUSAL YANGIN LABORATUVARI KURULMALI’
Akademisyenler, yangınla mücadelede sistematik bir yaklaşım için Bakanlıklar ile üniversiteler arasında iş birliği yapılması gerektiğine dikkat çekerek, yangın güvenliği için merkezi bir koordinasyon yapısı oluşturulmasını önerdi. Ayrıca tüm özel ve kamu işletmeleri, üniversiteler ve uzmanlaşmış STK’larla birlikte çalışması uyarısında bulunan uzmanlar, tam ölçekli bir Ulusal Yangın Laboratuvarı kurulması gerektiğini vurguladı.
Öte yandan iki haftalık aranın ardından çalışmalarına yeniden başlayarak dün İstanbul ve Sakarya Üniversitesi’nden uzmanları dinleyen komisyon üyeleri, bugün Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü adli soruşturmaya dair bilirkişi heyetinden bilgi alacak.
OTEL SAHİPLERİ MÜŞTERİLER YERİNE ARABALARI KURTARMANIN DERDİNE DÜŞMÜŞ
Bolu Kartalkaya’daki yangın faciasına ilişkin hazırlanan bilirkişi raporu, yangın başladıktan sonraki ilk 10 dakikanın yani altın zamanın doğru kullanılmadığını ortaya koydu. Oteldeki görevlilerin yangını haber aldıktan sonra arabaları kurtarmaya çalıştığı tespit edildi.
NTV’den Deniz Tüysüz’ün haberine göre, hazırlanan bilirkişi raporunda “Yangın çıktığında ilk olarak otel sahipleri ve yönetimine haber verildi. Otel sahipleri müşterilerin kurtarılmasına odaklanmak yerine arabalarını kurtarma derdine düştü. Altın zaman kullanılmamış, otel sahipleri ayrıcalıklı olarak kurtarılmıştır” ifadelerine yer verildi.
İş Güvenliği Uzmanı Erdinç Günay ise “Raporda altın süre dedikleri 10 dakikalık zaman içerisinde aslında binanın tahliye edilebileceğinin altını çizmektedirler. Tahliyenin birinci öncelik olmadığını görüyoruz binada. 112’yi arayarak yardım istemeleri megafon ve siren sistemleri çalışmıyorsa bile çıplak ses ile ‘Yangın var’ diye bağırarak, kapıları çalarak insanları uyandırıp tahliye etmelerini beklemek gerekirdi” dedi.
Yangın faciasında eşini ve kızını kaybeden Hilmi Altın da “Çıkardıkları o araçlardan bir tanesini otelin meydanına çekip kornalara uzun süreli bassalardı, belki çok daha az bir kayıp yaşayabilirdik” diyerek tepki gösterdi. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada 20 tutuklu bulunuyor. Şüpheliler, ‘Taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebep olmak’la suçlanıyor.