İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart'ta gözaltına alınmasının ardından Türkiye siyasi ve ekonomik açıdan sarsıldı. Gözaltı kararı sonrasında piyasalar hızla dalgalanırken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) net döviz rezervlerinde rekor düzeyde bir çözülme yaşandı.
Ekonomistlerin hesaplamalarına göre, 19 Mart’tan bu yana TCMB’nin net döviz pozisyonu 44,5 milyar dolar eridi. Bu tutar, Türkiye tarihinde üç hafta içinde gerçekleşmiş en yüksek rezerv kayıplarından biri olarak kayda geçti.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in danışmanı Prof. Dr. İbrahim Turhan, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede bilanço içi net döviz pozisyonu son üç haftada 33 milyar dolar gerilediğini söyledi, "Rezerv böyle çalkantılı dönemlerde kullanılmak için biriktirilir zaten." ifadesini kullandı.
Turhan’ın paylaşımının ardından ekonomistlerden art arda tepkiler geldi. Tepkilerin odağında, rezervlerin kullanımıyla ilgili yapılan bu savunmanın, krizin bizzat ekonomi yönetimi ve siyasi kararlarla tetiklendiği bir dönemde gelmiş olması vardı.
"REZERVLER YANLIŞINIZ İÇİN KULLANACAĞINIZ CEPHANE DEĞİLDİR"
Ekonomist Uğur Gürses, bu açıklamaya şu sözlerle karşılık verdi:
“Evet; rezervler bir ülkede iç-dış şokları karşılamak için var. Hangi şoklara? Ülkeyi-ekonomiyi yönetenlerin kısa vadede kontrolünde olmayan şoklar için. Şoku kendiniz yaratıyorsanız rezervler sizin yanlışınızı örtülemek için kullanacağınız bir mali cephane değildir."
Gürses, 19 Mart’tan itibaren yapılan 44,5 milyar dolarlık döviz satışının Türkiye tarihinde eşi benzeri olmadığını belirtti ve süreci grafiklerle ortaya koydu.
'2 SENE ÇÖPE GİTTİ'
Ekonomist İris Cibre de rezervin siyasi müdahalelerle eritilmesine tepki gösterdi. Net döviz pozisyonunun 19 Mart'tan bu yana 44,5 milyar dolar eridiğini belirten Cibre, şu ifadeleri kullandı:
"2 sene çöpe gitti, "Rezervler çalkantılı zamanlar için biriktirilir", doğru fakat, bir ülke kendi kendine de bu kadar çalkantı yaratmamalı öyle değil mi?"