Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 17 Nisan 2025 tarihli duyurusuyla, 20 Mart’ta durdurulan bir hafta vadeli repo ihalelerinin yeniden başlatılacağını açıkladı. Duyuruda, “Fiyat istikrarı ve finansal istikrar hedefleri doğrultusunda, likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir” ifadelerine yer verildi.
TCMB’nin bu kararı, bir gün önce alınan 350 baz puanlık faiz artışıyla politika faizinin %46’ya yükseltilmesinin hemen ardından geldi.
UZMAN YORUMU: “FİİLİ FAİZ %49’DA SABİT KALMAYACAK”
Ekonomistler, repo ihalelerinin yeniden başlatılmasını, Merkez Bankası’nın fiili piyasa faizini üst bant olan %49 seviyesinde tutmak istemediğinin bir işareti olarak değerlendiriyor. Bu karar, kısa vadede gecelik piyasa faizinin, sistemdeki likiditeye göre %46 civarında bir ortalamada şekillenmesini hedefliyor.
Uzmanlara göre bu adım, Merkez Bankası’nın hem sıkı duruşunu sürdürmek hem de likidite yönetimini daha esnek bir zemine oturtmak istediğini gösteriyor:
“Merkez Bankası, repo ihalelerini yeniden başlatarak piyasaya şu mesajı veriyor: ‘Fiili faizi sürekli %49’da tutmayacağım. Likiditeye bağlı olarak faizler bant içinde hareket edecek. Eğer sistemde likidite fazlaysa alt banda (%44,5), eğer kıtlık varsa üst banda (%49) yakınlaşan oranlarla günlük denge sağlanacak.’”
KARAR, PARA POLİTİKASINDA ESNEK SIKILAŞTIRMANIN SİNYALİ
17 Nisan tarihli duyuruyla birlikte TCMB, parasal aktarım mekanizmasında yeni bir faza geçtiğini de işaret etmiş oldu. Para politikasındaki sıkı duruş korunurken, repo ihalelerinin yeniden devreye alınmasıyla birlikte finansal koşulların anlık gelişmelere göre daha hassas yönetilmesi amaçlanıyor.
Merkez Bankası’nın politika metninde vurguladığı gibi, “tüm para politikası araçlarının kararlılıkla kullanılmaya devam edileceği” ifadesi, repo adımının daha geniş bir stratejinin parçası olduğunu ortaya koyuyor.
NE OLMUŞTU?
20 Mart 2025 tarihinde İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla birlikte piyasalar ciddi bir dalgalanma yaşamış, Merkez Bankası döviz kurunu kontrol altına almak amacıyla 50 milyar doları aşan rezerv satışına başvurmuştu. Bu gelişmelerin ardından Nisan ayında gelen faiz artışı ve şimdi repo ihalelerinin yeniden başlatılması, ekonomi yönetiminin kur ve enflasyon üzerindeki baskıları dengelemeye çalıştığını gösteriyor.