23 Nisan’da, Türkiye’nin kalbi olarak görülen Marmara Bölgesi'nde ve özellikle İstanbul’da hissedilen bir deprem, kamuoyunda büyük endişe yarattı. Henüz büyüklüğü küçük olsa da, akıllara yıllardır beklenen "büyük Marmara depremi" yeniden geldi. Uzmanlar, İstanbul ve Marmara Bölgesi'nin Türkiye için sadece coğrafi değil, ekonomik ve demografik açıdan da hayati bir öneme sahip olduğuna dikkat çekiyor.
TÜRKİYE'NİN DEPREM GERÇEĞİ
Türkiye, deprem kuşakları üzerinde yer alması nedeniyle sık sık yıkıcı depremlerle sarsılıyor. 17 Ağustos 1999'da Gölcük merkezli 7,8 büyüklüğündeki depremde 17 bin 480 kişi hayatını kaybetmişti. İstanbul’da da büyük hasar yaratan bu deprem, Türkiye’de ilk kez deprem riskinin bilimsel düzeyde tartışılmasına yol açtı.
Aynı yılın kasım ayında Düzce'de meydana gelen 7,5 büyüklüğündeki deprem ise 763 can kaybına sebep oldu. Son 100 yılda Türkiye genelinde 7’nin üzerinde büyüklükte 16 deprem yaşanırken, sadece 2000 sonrası dönemde 2011 Van Depremi (7,2) ve 2023 Kahramanmaraş merkezli çifte depremler (7,7 ve 7,6) de ağır kayıplar getirdi. 6 Şubat 2023'teki bu iki büyük deprem, resmi verilere göre 53 bin 537 vatandaşın yaşamını yitirmesine neden oldu.
Bu felaketler, gözleri yeniden Türkiye'nin en kritik ve yoğun nüfuslu bölgesi olan Marmara'ya çevirdi.
MARMARA VE İSTANBUL'UN TÜRKİYE İÇİN ÖNEMİ
NÜFUS
Ekonomim'deki habere göre; Marmara Bölgesi, Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 31’ine ev sahipliği yapıyor. İstanbul ise tek başına ülke nüfusunun yüzde 18'ini oluşturuyor. 2024 TÜİK verilerine göre, Türkiye’nin 85 milyon 664 bin 944 kişilik nüfusunun 26 milyon 549 bin 840’ı Marmara’da yaşıyor. İstanbul’un nüfusu ise 15 milyon 701 bin 602 kişi olarak kaydedildi.
EKONOMİ
İstanbul, 2023 yılı itibarıyla 8 trilyon 60 milyar 358 milyon TL Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) üretimiyle, Türkiye ekonomisinin yüzde 30,4’ünü tek başına karşılıyor. Marmara Bölgesi’nin toplam GSYH’ye katkısı ise yüzde 44'ü buluyor. Kişi başına GSYH'de Kocaeli 516 bin 460 TL ile ülke birincisi konumunda.
SANAYİ
Sanayi üretiminin de merkezi konumundaki Marmara Bölgesi, Türkiye’deki sanayi işletmelerinin yüzde 41’ine ev sahipliği yapıyor. Bunların yüzde 55,3’ü İstanbul’da bulunuyor. Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşundan 151’i İstanbul’da, toplamda 243’ü ise Marmara Bölgesi sınırlarında faaliyet gösteriyor.
KONUT
Deprem riskinin bir başka kritik boyutu ise konut stokundaki yaşlı yapı oranı. Türkiye genelinde 2021 verilerine göre 25 milyon 329 bin 833 hanenin yüzde 43’ü, yani 11 milyon 14 bin 393’ü, 2000 yılı öncesinde inşa edilmiş durumda. İstanbul’da ise 4 milyon 755 bin 86 konuttan 2 milyon 244 bin 109'u 2000 yılı öncesine ait. Başka bir ifadeyle, İstanbul’daki yapı stoğunun yaklaşık yüzde 47’si depreme karşı yüksek risk taşıyor.
Türkiye genelindeki tüm hanelerin yüzde 19’u İstanbul’da, yüzde 32’si ise Marmara Bölgesi’nde bulunuyor.