İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından Türkiye piyasalarında yaşanan finansal sarsıntı, reel sektörün zaten sıkıntılı olan finansmana erişimini daha da zorlaştırdı. Merkez Bankası’nın (TCMB) uyguladığı sıkı para politikasıyla birlikte kredi maliyetlerinde yaşanan sert artış, reel sektörde ciddi endişelere yol açtı. Besfin CEO’su Ferda Besli, mevcut durumu ve şirketler için çözüm önerilerini değerlendirdi.
Kredi Kullanımı İhale Yöntemine Döndü
Ferda Besli, TCMB’nin enflasyonla mücadele çerçevesinde bankalara uyguladığı kredi büyüme sınırlamalarının, piyasada krediye erişimi zorlaştırdığını belirtti. TL kredilerde aylık büyüme oranının yüzde 1,5, yabancı para kredilerde ise yüzde 0,5 ile sınırlandığını hatırlatan Besli, “Kredi arzı kısıtlanınca, krediler adeta ihale usulüyle kullandırılıyor; yüksek faiz ödemeyi kabul eden krediye ulaşabiliyor” dedi.
Besli, politika faizinin ve piyasa faizlerinin artmasıyla birlikte kredi maliyetlerinin son yılların zirvesine çıktığını söyledi. Bugünlerde şirketlerin 1 yıl vadeli ve üç ayda bir faiz ödemeli kredi için yüzde 55 faiz oranı ile borçlanabildiğini, ancak çeşitli ek maliyetlerle birlikte bu oranın efektif olarak yüzde 73,7'ye yükseldiğini vurguladı.
DEKLARE EDİLEN FAİZLE GERÇEK MALİYET ARASINDA BÜYÜK FARK VAR
Ferda Besli, kredilerde deklare edilen faiz oranının gerçekte ödenen maliyeti tam yansıtmadığını belirtti. Limit tahsis komisyonu, kredi kullandırım komisyonu, BSMV gibi ek kalemlerin kredi maliyetini ciddi şekilde artırdığını ifade etti.
Besli'nin hesaplamasına göre, yüzde 55 nominal faiz oranı üzerinden kullanılan bir kredide, çeşitli ek masraflarla birlikte efektif faiz oranı yüzde 73,7'ye çıkıyor. Kredinin faiz ödemesinin daha sık yapılması durumunda ise bu maliyet yüzde 78 seviyelerine kadar yükselebiliyor.
Bu ortamda, şirketlerin kredi kullanımı sonrası kasalarından çıkan nakit miktarının beklenenden çok daha yüksek olduğunu belirten Besli, "Faiz ödeme sıklığı arttıkça şirketin finansman maliyeti katlanıyor" dedi.
REEL SEKTÖR FAİZ YÜKÜ ALTINDA EZİLİYOR
Ekonomim'in haberine göre; Besli, Borsa İstanbul'da 2025 yılı ilk çeyrek bilançoları açıklanmaya başlarken birçok şirketin faiz karşılama oranlarının kritik seviyelere gerilediğini de vurguladı. Bazı şirketlerin ödediği faiz kadar operasyonel kar elde edemediğine dikkat çeken Besli, “Finansal tabloları incelediğimizde birçok şirketin faiz karşılama oranı 1’in altına düşmüş durumda. Bu da şirketlerin faaliyet karlarıyla kredi ve faiz yükünü taşıyamadığını gösteriyor” diye konuştu.
Enflasyon beklentisinin yüzde 24,55 olduğu bir ortamda, yüzde 73,7 maliyetle borçlanan şirketlerin reel faiz yükünün yüzde 39,5 gibi tarihi seviyelere ulaştığını kaydeden Besli, "Piyasa bu faiz yükünü uzun süre taşıyamaz" uyarısında bulundu.
Öte yandan, 2025 başından bu yana tahsili gecikmiş alacaklarda yüzde 28 oranında artış yaşanması ve NPL oranının yüzde 2 seviyesine çıkması, finansal sistemde risklerin arttığının diğer bir göstergesi oldu.
ŞİRKETLERE HAYATTA KALMA STRATEJİLERİ
Bu zorlu ortamda şirketlerin ayakta kalabilmesi için stratejik adımlar atması gerektiğini belirten Ferda Besli, şu önerilerde bulundu:
-
Sermaye Artışı: Şirketler, borç yerine sermaye artırarak finansal yüklerini hafifletmeli.
-
Büyüme Planlarının Gözden Geçirilmesi: İşletme sermayesi ihtiyacını minimize edecek şekilde büyüme hedefleri revize edilmeli.
-
Sermaye Verimliliği: Sermaye kullanımında maksimum verim hedeflenmeli; satışlar, toplam kaynaklara (kredi + özkaynak) göre 4 katı aşmalı.
-
Yeni Yatırımların Ertelenmesi: Yüksek faiz ortamında zorunlu olmayan yatırımlar ertelenmeli.
-
Varlık Satışı (Asset Cleaning): Kullanılmayan arsa, bina, araç gibi varlıklar elden çıkarılarak nakit yaratılmalı.
-
Maliyet Yönetimi ve Satış Odaklılık: Maliyetler gözden geçirilmeli, satış ve müşteri ilişkilerine her zamankinden daha fazla önem verilmeli.